Alkilleyici ajanlar, DNA molekülünün guanin bazına bir alkil grubu ekleyerek, çift sarmalın ipliklerinin gerektiği gibi bağlanmasını önleyen bileşiklerdir. Bu, DNA dizilerinin kırılmasına neden olarak kanser hücresinin çoğalma yeteneğini etkiler. Sonunda kanser hücresi ölür. Alkilleyici ajanlar, kansere karşı kullanılan ilk ilaç sınıflarından biriydi. Beş geleneksel alkilleyici ajan kategorisi vardır:
- Azot hardalları (örn. Bendamustin, klorambusil, siklofosfamid, ifosfamid, mechlorethamine, melfalan)
- Nitrosoureler (örn. Karmustin, lomustin, streptozosin)
- Alkil sülfonatlar (örn. Busülfan)
- Triazinler (örn., Dakarbazin, temozolomid)
- Etileniminler (örn., Altretamin, tiotepa)
Trabectedin bir tetrahidroizokinolin alkaloid olarak sınıflandırılır ve geleneksel alkilleyici ajanlardan farklı olarak, DNA’nın küçük oluğuna ve N2 pozisyonunda alkilat guanine bağlanır. Alkilleyici ajanlar, bir kanser hücresinin yaşam döngüsünün her aşamasında etkilidir, yani çok çeşitli kanserlerin tedavisinde etkilidir. Lösemi ve katı tümörler gibi yavaş büyüyen kanserlerin tedavisinde en etkilidir, ancak aynı zamanda meme, akciğer, yumurtalık ve prostat kanserlerinin tedavisinde de kullanılır. Lenfomalar, miyelomlar, sarkomlar ve Hodgkin hastalığı kullanıldığı diğer kanser türleridir. Alkilleyici ajanlar sıklıkla bölünen tüm hücreleri etkilediğinden, normal hücreler, özellikle de gastrointestinal sistem, kemik iliği, testisler ve yumurtalıklar için de toksiktirler. Not: Platin içeren antikanser ajanlar, karboplatin, cisplatin ve oksaliplatin sıklıkla alkilleyici ajanlar olarak sınıflandırılmasına rağmen, bunların etki mekanizmaları farklıdır. Başka bir yolla kovalent DNA eklentilerine neden olurlar.